KAĞIT TERBİYE Kağıt boyama ve âhar Eski hattatlar Hind âbâdisi, Buhara, Alikurna, Hataî ve Japon kâğıdı gibi değişik kâğıtlar kull...

KAĞIT TERBİYE


Kağıt boyama ve âhar

Eski hattatlar Hind âbâdisi, Buhara, Alikurna, Hataî ve Japon kâğıdı gibi değişik kâğıtlar kullanırlardı. Bunların en iyisi ilki olup, Hindistan’ın Devletâbad şehrinde îmal edilirdi. İtalya’daki Elikome (livomo) limanından getirilen o yüzden Ali Kurna diye adlandırılan Avrupa kâğıtları ise genellikle filigranlı olurdu. Boyama işleminde genellikle nebatattan yararlanılırdı. Suda kaynatılan nebat cinsi bir tekneye boşaltıldıktan sonra kağıtlar bu tekneye batırılıp çıkartılır ve kurutulur. Bu muamele, renkli suyun sünger veya pamukla kâğıt üzerine sürülmesi şeklinde de yapılabilir.

Çay, kağıda cinsine göre nohudî ya da krem rengi verir. Cevizin yeşil dış kabuğu veya nar kabuğu yeşile kaçan limon sarısı, soğan kabuğu da yoz sarı bir renk sağlar. Farklı nebat cinsleriyle farklı renkler, aynı nebat cinsinin farklı dozajları ile de farklı tonlar elde edilir.

Aharlama, kâğıdın boyanmasından sonra üzerine yazılacak yazıların bir yanlışlık ihtimaline karşı kolayca silinip düzeltilmesini sağlayan, mürekkeple kâğıt zemin arasında koruyucu bir tabaka oluşturma ameliyesidir. Yumurta, nişasta ve gomalak aharı gibi çeşitleri vardır.
Âhar, yazının ve kâğıdın cinsine göre yapılır. Mushaf yazmak için hazırlanan kâğıtların her iki tarafına da ince bir âhar çekilir. Çok tashih ve emek isteyen celî yazıların kâğıtlarının yalnız bir tarafı birkaç kat kuvvetlice âharlanır, Üzerine bir defa âhar sürülmüş kâğıda tek âharlı iki defa veya daha fazla âhar sürülmüş kâğıda da çift âharlı (çiftâlî) kâğıt adı verilir. Hususiyle nesta’lik kıtalar için hazırlanan kâğıtların âharlanmasına daha da ihtimam gösterilmelidir. Bu sebeple kâğıdın âharlanması hat sanatında ayrı bir hüner ve ustalık ister. Geçen yüzyılda kâğıtların sol alt köşelerinde basılı soğuk damgalarından tanıdığımız Kadri, Seyyid Ahmed, Hasan, Remzi, Memduh meşhur kâğıt âharcılarındandır

Derin bir kase içinde 3-4 yumurtanın akı, kibrit kutusu büyüklüğünde bir şap parçası ile 10 dakika kadar bir çırpılarak tamamen köpük haline getirilir. Bir 10 dakika daha çırpılırsa köpüğün bir kısmı sıvılaşır. Bu sıvı bir süre dinlendirildikten sonra ince bir bezden süzülerek ayrı bir kaba alınır. Sünger, pamuk veya uygun bir fırça yardımı ile aharlanacak kağıdın zeminine bir-iki ya da üç kat sürülür. Ve kağıt serin bir yerde kurumaya bırakılır. Aharın fazlaca kaim olması, kuruyunca çatlamasına sebep olabilir.

Nişasta âharının yapımında buğday nişastası kullanılır, önce soğuk suda ezilen nişastaya sonra bir miktar jelatinle kaynar su ilâve edilir. İyice piştikten sonra süzülür ve kâğıt üzerine süngerle sürülür. Nişasta âharı üzerine bir kat da yumurta âharı çekilirse daha güzel olur.

Gomalakın ispirtoda eritilip gaz bezine sarılmış pamukla kağıda sürülmesiyle de Gomalak Aharı yapılır.

Mühreleme
Mühreleme, aharlanan kâğıtların parlatılmasına yönelik bir nevi ütüleme işlemidir. Aharlandıktan sonra gölgelik ve nemli bir yerde kurumaya terk edilen kağıtlar üzerinde mührenin rahatça kaymasını sağlamak üzere kuru sabuna sürülmüş bir çuha parçası gezdirilir. Daha sonra da çakmak taşından ya da camdan mamul mühre, kağıda tazyik edilerek bir ileri bir geri hareket ile muhtelif istikametlerde sürülür. Parlamanın sağlanmasıyla bu işlem biterse de, kağıtlar bu safhada hemen kullanılmayarak üst üste konur, üzerine de bir ağırlık bırakılır. Bir sene kadar böylece bekletilen kağıtlar kullanıma hazır demektir.

Kaynak: Geleneksel Türk El Sanatlarından Yazıya Giriş. Doç. Dr. M. Hüsrev Subaşı